Turkish
Etymology
Derived from Ottoman Turkish یوزه اورمق (yüze urmak, vurmak, “to throw a thing in the face, to reproach”),[1] equivalent to compound of yüz (“face”) + -ü (possessive suffix) + -(n)e (dative suffix with "n" as buffer consonant) + vurmak (“to hit, to strike”), literally “to hit in someone's face (with something)”.[2]
Pronunciation
- IPA(key): /jy.zyˈne.βuɾ.mak/
- Hyphenation: yü‧zü‧ne‧vur‧mak
Verb
yüzüne vurmak (third-person singular simple present yüzüne vurur)
- (transitive, idiomatic) To reproach or shame someone sharply for a mistake; to cast something in someone's teeth, to rub someone's nose in something.
- Synonym: yüzüne çarpmak
Usage notes
- In the base form of the verb, "yüz" has the possessive suffix for 3rd Person Singular, this suffix changes accordingly for other persons;
- 1st P. Sg. "-üm" + -e (dative suffix) → (yüzüme)
- 2nd P. Sg. "-ün" + -e (dative suffix) → (yüzüne)
- 1st P. Pl. "-ümüz" + -e (dative suffix) → (yüzümüze)
- 2nd P. Pl. "-ünüz" + -e (dative suffix) → (yüzünüze)
- 3rd P. Pl. "-leri" + -(n)e (dative suffix with "n" as buffer consonant) → (yüzlerine)
Conjugation
Conjugation of yüzüne vurmak
| positive conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
yüzüne vurarım
|
yüzüne vurarsın
|
yüzüne vurar
|
yüzüne vurarız
|
yüzüne vurarsınız
|
yüzüne vurarlar
|
| past
|
yüzüne vurarmışım
|
yüzüne vurarmışsın
|
yüzüne vurarmış
|
yüzüne vurarmışız
|
yüzüne vurarmışsınız
|
yüzüne vurarlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurardım
|
yüzüne vurardın
|
yüzüne vurardı
|
yüzüne vurardık
|
yüzüne vurardınız
|
yüzüne vurarlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurarsam
|
yüzüne vurarsan
|
yüzüne vurarsa
|
yüzüne vurarsak
|
yüzüne vurarsanız
|
yüzüne vurarlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
yüzüne vuruyorum
|
yüzüne vuruyorsun
|
yüzüne vuruyor
|
yüzüne vuruyoruz
|
yüzüne vuruyorsunuz
|
yüzüne vuruyorlar
|
| past
|
yüzüne vuruyormuşum
|
yüzüne vuruyormuşsun
|
yüzüne vuruyormuş
|
yüzüne vuruyormuşuz
|
yüzüne vuruyormuşsunuz
|
yüzüne vuruyorlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuruyordum
|
yüzüne vuruyordun
|
yüzüne vuruyordu
|
yüzüne vuruyorduk
|
yüzüne vuruyordunuz
|
yüzüne vuruyorlardı
|
| conditional
|
yüzüne vuruyorsam
|
yüzüne vuruyorsan
|
yüzüne vuruyorsa
|
yüzüne vuruyorsak
|
yüzüne vuruyorsanız
|
yüzüne vuruyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
yüzüne vurmuşum
|
yüzüne vurmuşsun
|
yüzüne vurmuş
|
yüzüne vurmuşuz
|
yüzüne vurmuşsunuz
|
yüzüne vurmuşlar
|
| past
|
yüzüne vurmuşmuşum
|
yüzüne vurmuşmuşsun
|
yüzüne vurmuşmuş
|
yüzüne vurmuşmuşuz
|
yüzüne vurmuşmuşsunuz
|
yüzüne vurmuşlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmuştum
|
yüzüne vurmuştun
|
yüzüne vurmuştu
|
yüzüne vurmuştuk
|
yüzüne vurmuştunuz
|
yüzüne vurmuşlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmuşsam
|
yüzüne vurmuşsan
|
yüzüne vurmuşsa
|
yüzüne vurmuşsak
|
yüzüne vurmuşsanız
|
yüzüne vurmuşlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
yüzüne vuracağım
|
yüzüne vuracaksın
|
yüzüne vuracak
|
yüzüne vuracağız
|
yüzüne vuracaksınız
|
yüzüne vuracaklar
|
| past
|
yüzüne vuracakmışım
|
yüzüne vuracakmışsın
|
yüzüne vuracakmış
|
yüzüne vuracakmışız
|
yüzüne vuracakmışsınız
|
yüzüne vuracaklarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuracaktım
|
yüzüne vuracaktın
|
yüzüne vuracaktı
|
yüzüne vuracaktık
|
yüzüne vuracaktınız
|
yüzüne vuracaklardı
|
| conditional
|
yüzüne vuracaksam
|
yüzüne vuracaksan
|
yüzüne vuracaksa
|
yüzüne vuracaksak
|
yüzüne vuracaksanız
|
yüzüne vuracaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
yüzüne vurmaktayım
|
yüzüne vurmaktasın
|
yüzüne vurmakta
|
yüzüne vurmaktayız
|
yüzüne vurmaktasınız
|
yüzüne vurmaktalar
|
| past
|
yüzüne vurmaktaymışım
|
yüzüne vurmaktaymışsın
|
yüzüne vurmaktaymış
|
yüzüne vurmaktaymışız
|
yüzüne vurmaktaymışsınız
|
yüzüne vurmaktalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmaktaydım
|
yüzüne vurmaktaydın
|
yüzüne vurmaktaydı
|
yüzüne vurmaktaydık
|
yüzüne vurmaktaydınız
|
yüzüne vurmaktalardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmaktaysam
|
yüzüne vurmaktaysan
|
yüzüne vurmaktaysa
|
yüzüne vurmaktaysak
|
yüzüne vurmaktaysanız
|
yüzüne vurmaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
yüzüne vurmalıyım
|
yüzüne vurmalısın
|
yüzüne vurmalı
|
yüzüne vurmalıyız
|
yüzüne vurmalısınız
|
yüzüne vurmalılar
|
| past
|
yüzüne vurmalıymışım
|
yüzüne vurmalıymışsın
|
yüzüne vurmalıymış
|
yüzüne vurmalıymışız
|
yüzüne vurmalıymışsınız
|
yüzüne vurmalılarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmalıydım
|
yüzüne vurmalıydın
|
yüzüne vurmalıydı
|
yüzüne vurmalıydık
|
yüzüne vurmalıydınız
|
yüzüne vurmalılardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmalıysam
|
yüzüne vurmalıysan
|
yüzüne vurmalıysa
|
yüzüne vurmalıysak
|
yüzüne vurmalıysanız
|
yüzüne vurmalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
yüzüne vurdum
|
yüzüne vurdun
|
yüzüne vurdu
|
yüzüne vurduk
|
yüzüne vurdunuz
|
yüzüne vurdular
|
| conditional
|
yüzüne vurduysam
|
yüzüne vurduysan
|
yüzüne vurduysa
|
yüzüne vurduysak
|
yüzüne vurduysanız
|
yüzüne vurdularsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
yüzüne vursam
|
yüzüne vursan
|
yüzüne vursa
|
yüzüne vursak
|
yüzüne vursanız
|
yüzüne vursalar
|
| past
|
yüzüne vursaymışım
|
yüzüne vursaymışsın
|
yüzüne vursaymış
|
yüzüne vursaymışız
|
yüzüne vursaymışsınız
|
yüzüne vursalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vursaydım
|
yüzüne vursaydın
|
yüzüne vursaydı
|
yüzüne vursaydık
|
yüzüne vursaydınız
|
yüzüne vursalardı
|
| optative
|
yüzüne vurayım
|
yüzüne vurasın
|
yüzüne vura
|
yüzüne vuralım
|
yüzüne vurasınız
|
yüzüne vuralar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
yüzüne vur
|
yüzüne vursun
|
—
|
yüzüne vurun
|
yüzüne vursunlar
|
| formal
|
—
|
yüzüne vurunuz
|
—
|
—
|
yüzüne vurunuz
|
—
|
| informal
|
—
|
yüzüne vursana
|
—
|
—
|
yüzüne vursanıza
|
—
|
| infinitive
|
yüzüne vurmak
|
| verbal noun
|
yüzüne vurma
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
yüzüne vuran
|
| perfective
|
yüzüne vurmuş
|
| prospective
|
yüzüne vuracak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
yüzüne vurduğum
|
yüzüne vurduğun
|
yüzüne vurduğu
|
yüzüne vurduğumuz
|
yüzüne vurduğunuz
|
yüzüne vurdukları
|
| prospective
|
yüzüne vuracağım
|
yüzüne vuracağın
|
yüzüne vuracağı
|
yüzüne vuracağımız
|
yüzüne vuracağınız
|
yüzüne vuracakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
yüzüne vurarken1
|
| specific
|
yüzüne vurunca
|
| "and"
|
yüzüne vurup
|
| "since"
|
yüzüne vuralı
|
| "until"
|
yüzüne vurasıya
|
| "as long as"
|
yüzüne vurdukça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
yüzüne vurarak
|
| reduplicated
|
yüzüne vura vura
|
| "as if"
|
yüzüne vurarcasına1
|
negative conjugation
| negative conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
yüzüne vurmam
|
yüzüne vurmazsın
|
yüzüne vurmaz
|
yüzüne vurmayız
|
yüzüne vurmazsınız
|
yüzüne vurmazlar
|
| past
|
yüzüne vurmazmışım
|
yüzüne vurmazmışsın
|
yüzüne vurmazmış
|
yüzüne vurmazmışız
|
yüzüne vurmazmışsınız
|
yüzüne vurmazlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmazdım
|
yüzüne vurmazdın
|
yüzüne vurmazdı
|
yüzüne vurmazdık
|
yüzüne vurmazdınız
|
yüzüne vurmazlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmazsam
|
yüzüne vurmazsan
|
yüzüne vurmazsa
|
yüzüne vurmazsak
|
yüzüne vurmazsanız
|
yüzüne vurmazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
yüzüne vurmuyorum
|
yüzüne vurmuyorsun
|
yüzüne vurmuyor
|
yüzüne vurmuyoruz
|
yüzüne vurmuyorsunuz
|
yüzüne vurmuyorlar
|
| past
|
yüzüne vurmuyormuşum
|
yüzüne vurmuyormuşsun
|
yüzüne vurmuyormuş
|
yüzüne vurmuyormuşuz
|
yüzüne vurmuyormuşsunuz
|
yüzüne vurmuyorlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmuyordum
|
yüzüne vurmuyordun
|
yüzüne vurmuyordu
|
yüzüne vurmuyorduk
|
yüzüne vurmuyordunuz
|
yüzüne vurmuyorlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmuyorsam
|
yüzüne vurmuyorsan
|
yüzüne vurmuyorsa
|
yüzüne vurmuyorsak
|
yüzüne vurmuyorsanız
|
yüzüne vurmuyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
yüzüne vurmamışım
|
yüzüne vurmamışsın
|
yüzüne vurmamış
|
yüzüne vurmamışız
|
yüzüne vurmamışsınız
|
yüzüne vurmamışlar
|
| past
|
yüzüne vurmamışmışım
|
yüzüne vurmamışmışsın
|
yüzüne vurmamışmış
|
yüzüne vurmamışmışız
|
yüzüne vurmamışmışsınız
|
yüzüne vurmamışlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmamıştım
|
yüzüne vurmamıştın
|
yüzüne vurmamıştı
|
yüzüne vurmamıştık
|
yüzüne vurmamıştınız
|
yüzüne vurmamışlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmamışsam
|
yüzüne vurmamışsan
|
yüzüne vurmamışsa
|
yüzüne vurmamışsak
|
yüzüne vurmamışsanız
|
yüzüne vurmamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
yüzüne vurmayacağım
|
yüzüne vurmayacaksın
|
yüzüne vurmayacak
|
yüzüne vurmayacağız
|
yüzüne vurmayacaksınız
|
yüzüne vurmayacaklar
|
| past
|
yüzüne vurmayacakmışım
|
yüzüne vurmayacakmışsın
|
yüzüne vurmayacakmış
|
yüzüne vurmayacakmışız
|
yüzüne vurmayacakmışsınız
|
yüzüne vurmayacaklarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmayacaktım
|
yüzüne vurmayacaktın
|
yüzüne vurmayacaktı
|
yüzüne vurmayacaktık
|
yüzüne vurmayacaktınız
|
yüzüne vurmayacaklardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmayacaksam
|
yüzüne vurmayacaksan
|
yüzüne vurmayacaksa
|
yüzüne vurmayacaksak
|
yüzüne vurmayacaksanız
|
yüzüne vurmayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
yüzüne vurmamaktayım
|
yüzüne vurmamaktasın
|
yüzüne vurmamakta
|
yüzüne vurmamaktayız
|
yüzüne vurmamaktasınız
|
yüzüne vurmamaktalar
|
| past
|
yüzüne vurmamaktaymışım
|
yüzüne vurmamaktaymışsın
|
yüzüne vurmamaktaymış
|
yüzüne vurmamaktaymışız
|
yüzüne vurmamaktaymışsınız
|
yüzüne vurmamaktalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmamaktaydım
|
yüzüne vurmamaktaydın
|
yüzüne vurmamaktaydı
|
yüzüne vurmamaktaydık
|
yüzüne vurmamaktaydınız
|
yüzüne vurmamaktalardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmamaktaysam
|
yüzüne vurmamaktaysan
|
yüzüne vurmamaktaysa
|
yüzüne vurmamaktaysak
|
yüzüne vurmamaktaysanız
|
yüzüne vurmamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
yüzüne vurmamalıyım
|
yüzüne vurmamalısın
|
yüzüne vurmamalı
|
yüzüne vurmamalıyız
|
yüzüne vurmamalısınız
|
yüzüne vurmamalılar
|
| past
|
yüzüne vurmamalıymışım
|
yüzüne vurmamalıymışsın
|
yüzüne vurmamalıymış
|
yüzüne vurmamalıymışız
|
yüzüne vurmamalıymışsınız
|
yüzüne vurmamalılarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmamalıydım
|
yüzüne vurmamalıydın
|
yüzüne vurmamalıydı
|
yüzüne vurmamalıydık
|
yüzüne vurmamalıydınız
|
yüzüne vurmamalılardı
|
| conditional
|
yüzüne vurmamalıysam
|
yüzüne vurmamalıysan
|
yüzüne vurmamalıysa
|
yüzüne vurmamalıysak
|
yüzüne vurmamalıysanız
|
yüzüne vurmamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
yüzüne vurmadım
|
yüzüne vurmadın
|
yüzüne vurmadı
|
yüzüne vurmadık
|
yüzüne vurmadınız
|
yüzüne vurmadılar
|
| conditional
|
yüzüne vurmadıysam
|
yüzüne vurmadıysan
|
yüzüne vurmadıysa
|
yüzüne vurmadıysak
|
yüzüne vurmadıysanız
|
yüzüne vurmadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
yüzüne vurmasam
|
yüzüne vurmasan
|
yüzüne vurmasa
|
yüzüne vurmasak
|
yüzüne vurmasanız
|
yüzüne vurmasalar
|
| past
|
yüzüne vurmasaymışım
|
yüzüne vurmasaymışsın
|
yüzüne vurmasaymış
|
yüzüne vurmasaymışız
|
yüzüne vurmasaymışsınız
|
yüzüne vurmasalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurmasaydım
|
yüzüne vurmasaydın
|
yüzüne vurmasaydı
|
yüzüne vurmasaydık
|
yüzüne vurmasaydınız
|
yüzüne vurmasalardı
|
| optative
|
yüzüne vurmayayım
|
yüzüne vurmayasın
|
yüzüne vurmaya
|
yüzüne vurmayalım
|
yüzüne vurmayasınız
|
yüzüne vurmayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
yüzüne vurma
|
yüzüne vurmasın
|
—
|
yüzüne vurmayın
|
yüzüne vurmasınlar
|
| formal
|
—
|
yüzüne vurmayınız
|
—
|
—
|
yüzüne vurmayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
yüzüne vurmasana
|
—
|
—
|
yüzüne vurmasanıza
|
—
|
| infinitive
|
yüzüne vurmamak
|
| verbal noun
|
yüzüne vurmama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
yüzüne vurmayan
|
| perfective
|
yüzüne vurmamış
|
| prospective
|
yüzüne vurmayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
yüzüne vurmadığım
|
yüzüne vurmadığın
|
yüzüne vurmadığı
|
yüzüne vurmadığımız
|
yüzüne vurmadığınız
|
yüzüne vurmadıkları
|
| prospective
|
yüzüne vurmayacağım
|
yüzüne vurmayacağın
|
yüzüne vurmayacağı
|
yüzüne vurmayacağımız
|
yüzüne vurmayacağınız
|
yüzüne vurmayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
yüzüne vurmazken1
|
| specific
|
yüzüne vurmayınca
|
| "and"
|
yüzüne vurmayıp
|
| "since"
|
yüzüne vurmayalı
|
| "until"
|
yüzüne vurmayasıya
|
| "as long as"
|
yüzüne vurmadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
yüzüne vurmayarak
|
| reduplicated
|
yüzüne vurmaya vurmaya
|
| "as if"
|
yüzüne vurmazcasına1
|
potential conjugation
| potential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
yüzüne vurabilirim
|
yüzüne vurabilirsin
|
yüzüne vurabilir
|
yüzüne vurabiliriz
|
yüzüne vurabilirsiniz
|
yüzüne vurabilirler
|
| past
|
yüzüne vurabilirmişim
|
yüzüne vurabilirmişsin
|
yüzüne vurabilirmiş
|
yüzüne vurabilirmişiz
|
yüzüne vurabilirmişsiniz
|
yüzüne vurabilirlermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilirdim
|
yüzüne vurabilirdin
|
yüzüne vurabilirdi
|
yüzüne vurabilirdik
|
yüzüne vurabilirdiniz
|
yüzüne vurabilirlerdi
|
| conditional
|
yüzüne vurabilirsem
|
yüzüne vurabilirsen
|
yüzüne vurabilirse
|
yüzüne vurabilirsek
|
yüzüne vurabilirseniz
|
yüzüne vurabilirlerse
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
yüzüne vurabiliyorum
|
yüzüne vurabiliyorsun
|
yüzüne vurabiliyor
|
yüzüne vurabiliyoruz
|
yüzüne vurabiliyorsunuz
|
yüzüne vurabiliyorlar
|
| past
|
yüzüne vurabiliyormuşum
|
yüzüne vurabiliyormuşsun
|
yüzüne vurabiliyormuş
|
yüzüne vurabiliyormuşuz
|
yüzüne vurabiliyormuşsunuz
|
yüzüne vurabiliyorlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vurabiliyordum
|
yüzüne vurabiliyordun
|
yüzüne vurabiliyordu
|
yüzüne vurabiliyorduk
|
yüzüne vurabiliyordunuz
|
yüzüne vurabiliyorlardı
|
| conditional
|
yüzüne vurabiliyorsam
|
yüzüne vurabiliyorsan
|
yüzüne vurabiliyorsa
|
yüzüne vurabiliyorsak
|
yüzüne vurabiliyorsanız
|
yüzüne vurabiliyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
yüzüne vurabilmişim
|
yüzüne vurabilmişsin
|
yüzüne vurabilmiş
|
yüzüne vurabilmişiz
|
yüzüne vurabilmişsiniz
|
yüzüne vurabilmişler
|
| past
|
yüzüne vurabilmişmişim
|
yüzüne vurabilmişmişsin
|
yüzüne vurabilmişmiş
|
yüzüne vurabilmişmişiz
|
yüzüne vurabilmişmişsiniz
|
yüzüne vurabilmişlermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilmiştim
|
yüzüne vurabilmiştin
|
yüzüne vurabilmişti
|
yüzüne vurabilmiştik
|
yüzüne vurabilmiştiniz
|
yüzüne vurabilmişlerdi
|
| conditional
|
yüzüne vurabilmişsem
|
yüzüne vurabilmişsen
|
yüzüne vurabilmişse
|
yüzüne vurabilmişsek
|
yüzüne vurabilmişseniz
|
yüzüne vurabilmişlerse
|
| future
|
future
|
simple
|
yüzüne vurabileceğim
|
yüzüne vurabileceksin
|
yüzüne vurabilecek
|
yüzüne vurabileceğiz
|
yüzüne vurabileceksiniz
|
yüzüne vurabilecekler
|
| past
|
yüzüne vurabilecekmişim
|
yüzüne vurabilecekmişsin
|
yüzüne vurabilecekmiş
|
yüzüne vurabilecekmişiz
|
yüzüne vurabilecekmişsiniz
|
yüzüne vurabileceklermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilecektim
|
yüzüne vurabilecektin
|
yüzüne vurabilecekti
|
yüzüne vurabilecektik
|
yüzüne vurabilecektiniz
|
yüzüne vurabileceklerdi
|
| conditional
|
yüzüne vurabileceksem
|
yüzüne vurabileceksen
|
yüzüne vurabilecekse
|
yüzüne vurabileceksek
|
yüzüne vurabilecekseniz
|
yüzüne vurabileceklerse
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
yüzüne vurabilmekteyim
|
yüzüne vurabilmektesin
|
yüzüne vurabilmekte
|
yüzüne vurabilmekteyiz
|
yüzüne vurabilmektesiniz
|
yüzüne vurabilmekteler
|
| past
|
yüzüne vurabilmekteymişim
|
yüzüne vurabilmekteymişsin
|
yüzüne vurabilmekteymiş
|
yüzüne vurabilmekteymişiz
|
yüzüne vurabilmekteymişsiniz
|
yüzüne vurabilmektelermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilmekteydim
|
yüzüne vurabilmekteydin
|
yüzüne vurabilmekteydi
|
yüzüne vurabilmekteydik
|
yüzüne vurabilmekteydiniz
|
yüzüne vurabilmektelerdi
|
| conditional
|
yüzüne vurabilmekteysem
|
yüzüne vurabilmekteysen
|
yüzüne vurabilmekteyse
|
yüzüne vurabilmekteysek
|
yüzüne vurabilmekteyseniz
|
yüzüne vurabilmektelerse
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
yüzüne vurabilmeliyim
|
yüzüne vurabilmelisin
|
yüzüne vurabilmeli
|
yüzüne vurabilmeliyiz
|
yüzüne vurabilmelisiniz
|
yüzüne vurabilmeliler
|
| past
|
yüzüne vurabilmeliymişim
|
yüzüne vurabilmeliymişsin
|
yüzüne vurabilmeliymiş
|
yüzüne vurabilmeliymişiz
|
yüzüne vurabilmeliymişsiniz
|
yüzüne vurabilmelilermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilmeliydim
|
yüzüne vurabilmeliydin
|
yüzüne vurabilmeliydi
|
yüzüne vurabilmeliydik
|
yüzüne vurabilmeliydiniz
|
yüzüne vurabilmelilerdi
|
| conditional
|
yüzüne vurabilmeliysem
|
yüzüne vurabilmeliysen
|
yüzüne vurabilmeliyse
|
yüzüne vurabilmeliysek
|
yüzüne vurabilmeliyseniz
|
yüzüne vurabilmelilerse
|
| past
|
past
|
simple
|
yüzüne vurabildim
|
yüzüne vurabildin
|
yüzüne vurabildi
|
yüzüne vurabildik
|
yüzüne vurabildiniz
|
yüzüne vurabildiler
|
| conditional
|
yüzüne vurabildiysem
|
yüzüne vurabildiysen
|
yüzüne vurabildiyse
|
yüzüne vurabildiysek
|
yüzüne vurabildiyseniz
|
yüzüne vurabildilerse
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
yüzüne vurabilsem
|
yüzüne vurabilsen
|
yüzüne vurabilse
|
yüzüne vurabilsek
|
yüzüne vurabilseniz
|
yüzüne vurabilseler
|
| past
|
yüzüne vurabilseymişim
|
yüzüne vurabilseymişsin
|
yüzüne vurabilseymiş
|
yüzüne vurabilseymişiz
|
yüzüne vurabilseymişsiniz
|
yüzüne vurabilselermiş
|
| inferential
|
yüzüne vurabilseydim
|
yüzüne vurabilseydin
|
yüzüne vurabilseydi
|
yüzüne vurabilseydik
|
yüzüne vurabilseydiniz
|
yüzüne vurabilselerdi
|
| optative
|
yüzüne vurabileyim
|
yüzüne vurabilesin
|
yüzüne vurabile
|
yüzüne vurabilelim
|
yüzüne vurabilesiniz
|
yüzüne vurabileler
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
yüzüne vurabil
|
yüzüne vurabilsin
|
—
|
yüzüne vurabilin
|
yüzüne vurabilsinler
|
| formal
|
—
|
yüzüne vurabiliniz
|
—
|
—
|
yüzüne vurabiliniz
|
—
|
| informal
|
—
|
yüzüne vurabilsene
|
—
|
—
|
yüzüne vurabilsenize
|
—
|
| infinitive
|
yüzüne vurabilmek
|
| verbal noun
|
yüzüne vurabilme
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
yüzüne vurabilen
|
| perfective
|
yüzüne vurabilmiş
|
| prospective
|
yüzüne vurabilecek
|
| personal participle
|
non-prospective
|
yüzüne vurabildiğim
|
yüzüne vurabildiğin
|
yüzüne vurabildiği
|
yüzüne vurabildiğimiz
|
yüzüne vurabildiğiniz
|
yüzüne vurabildikleri
|
| prospective
|
yüzüne vurabileceğim
|
yüzüne vurabileceğin
|
yüzüne vurabileceği
|
yüzüne vurabileceğimiz
|
yüzüne vurabileceğiniz
|
yüzüne vurabilecekleri
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
yüzüne vurabilirken1
|
| specific
|
yüzüne vurabilince
|
| "and"
|
yüzüne vurabilip
|
| "since"
|
yüzüne vurabileli
|
| "until"
|
yüzüne vurabilesiye
|
| "as long as"
|
yüzüne vurabildikçe
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
yüzüne vurabilerek
|
| reduplicated
|
yüzüne vurabile vurabile
|
| "as if"
|
yüzüne vurabilircesine1
|
impotential conjugation
| impotential conjugation
|
|
|
singular
|
plural
|
| 1st person (ben)
|
2nd person (sen)
|
3rd person (o)
|
1st person (biz)
|
2nd person (siz)
|
3rd person (onlar)
|
| aorist
|
aorist
|
simple
|
yüzüne vuramam
|
yüzüne vuramazsın
|
yüzüne vuramaz
|
yüzüne vuramayız
|
yüzüne vuramazsınız
|
yüzüne vuramazlar
|
| past
|
yüzüne vuramazmışım
|
yüzüne vuramazmışsın
|
yüzüne vuramazmış
|
yüzüne vuramazmışız
|
yüzüne vuramazmışsınız
|
yüzüne vuramazlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramazdım
|
yüzüne vuramazdın
|
yüzüne vuramazdı
|
yüzüne vuramazdık
|
yüzüne vuramazdınız
|
yüzüne vuramazlardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramazsam
|
yüzüne vuramazsan
|
yüzüne vuramazsa
|
yüzüne vuramazsak
|
yüzüne vuramazsanız
|
yüzüne vuramazlarsa
|
| continuous
|
continuous
|
simple
|
yüzüne vuramıyorum
|
yüzüne vuramıyorsun
|
yüzüne vuramıyor
|
yüzüne vuramıyoruz
|
yüzüne vuramıyorsunuz
|
yüzüne vuramıyorlar
|
| past
|
yüzüne vuramıyormuşum
|
yüzüne vuramıyormuşsun
|
yüzüne vuramıyormuş
|
yüzüne vuramıyormuşuz
|
yüzüne vuramıyormuşsunuz
|
yüzüne vuramıyorlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramıyordum
|
yüzüne vuramıyordun
|
yüzüne vuramıyordu
|
yüzüne vuramıyorduk
|
yüzüne vuramıyordunuz
|
yüzüne vuramıyorlardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramıyorsam
|
yüzüne vuramıyorsan
|
yüzüne vuramıyorsa
|
yüzüne vuramıyorsak
|
yüzüne vuramıyorsanız
|
yüzüne vuramıyorlarsa
|
| inferential
|
inferential
|
simple
|
yüzüne vuramamışım
|
yüzüne vuramamışsın
|
yüzüne vuramamış
|
yüzüne vuramamışız
|
yüzüne vuramamışsınız
|
yüzüne vuramamışlar
|
| past
|
yüzüne vuramamışmışım
|
yüzüne vuramamışmışsın
|
yüzüne vuramamışmış
|
yüzüne vuramamışmışız
|
yüzüne vuramamışmışsınız
|
yüzüne vuramamışlarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramamıştım
|
yüzüne vuramamıştın
|
yüzüne vuramamıştı
|
yüzüne vuramamıştık
|
yüzüne vuramamıştınız
|
yüzüne vuramamışlardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramamışsam
|
yüzüne vuramamışsan
|
yüzüne vuramamışsa
|
yüzüne vuramamışsak
|
yüzüne vuramamışsanız
|
yüzüne vuramamışlarsa
|
| future
|
future
|
simple
|
yüzüne vuramayacağım
|
yüzüne vuramayacaksın
|
yüzüne vuramayacak
|
yüzüne vuramayacağız
|
yüzüne vuramayacaksınız
|
yüzüne vuramayacaklar
|
| past
|
yüzüne vuramayacakmışım
|
yüzüne vuramayacakmışsın
|
yüzüne vuramayacakmış
|
yüzüne vuramayacakmışız
|
yüzüne vuramayacakmışsınız
|
yüzüne vuramayacaklarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramayacaktım
|
yüzüne vuramayacaktın
|
yüzüne vuramayacaktı
|
yüzüne vuramayacaktık
|
yüzüne vuramayacaktınız
|
yüzüne vuramayacaklardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramayacaksam
|
yüzüne vuramayacaksan
|
yüzüne vuramayacaksa
|
yüzüne vuramayacaksak
|
yüzüne vuramayacaksanız
|
yüzüne vuramayacaklarsa
|
| progressive
|
progressive
|
simple
|
yüzüne vuramamaktayım
|
yüzüne vuramamaktasın
|
yüzüne vuramamakta
|
yüzüne vuramamaktayız
|
yüzüne vuramamaktasınız
|
yüzüne vuramamaktalar
|
| past
|
yüzüne vuramamaktaymışım
|
yüzüne vuramamaktaymışsın
|
yüzüne vuramamaktaymış
|
yüzüne vuramamaktaymışız
|
yüzüne vuramamaktaymışsınız
|
yüzüne vuramamaktalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramamaktaydım
|
yüzüne vuramamaktaydın
|
yüzüne vuramamaktaydı
|
yüzüne vuramamaktaydık
|
yüzüne vuramamaktaydınız
|
yüzüne vuramamaktalardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramamaktaysam
|
yüzüne vuramamaktaysan
|
yüzüne vuramamaktaysa
|
yüzüne vuramamaktaysak
|
yüzüne vuramamaktaysanız
|
yüzüne vuramamaktalarsa
|
| necessitative
|
necessitative
|
simple
|
yüzüne vuramamalıyım
|
yüzüne vuramamalısın
|
yüzüne vuramamalı
|
yüzüne vuramamalıyız
|
yüzüne vuramamalısınız
|
yüzüne vuramamalılar
|
| past
|
yüzüne vuramamalıymışım
|
yüzüne vuramamalıymışsın
|
yüzüne vuramamalıymış
|
yüzüne vuramamalıymışız
|
yüzüne vuramamalıymışsınız
|
yüzüne vuramamalılarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramamalıydım
|
yüzüne vuramamalıydın
|
yüzüne vuramamalıydı
|
yüzüne vuramamalıydık
|
yüzüne vuramamalıydınız
|
yüzüne vuramamalılardı
|
| conditional
|
yüzüne vuramamalıysam
|
yüzüne vuramamalıysan
|
yüzüne vuramamalıysa
|
yüzüne vuramamalıysak
|
yüzüne vuramamalıysanız
|
yüzüne vuramamalılarsa
|
| past
|
past
|
simple
|
yüzüne vuramadım
|
yüzüne vuramadın
|
yüzüne vuramadı
|
yüzüne vuramadık
|
yüzüne vuramadınız
|
yüzüne vuramadılar
|
| conditional
|
yüzüne vuramadıysam
|
yüzüne vuramadıysan
|
yüzüne vuramadıysa
|
yüzüne vuramadıysak
|
yüzüne vuramadıysanız
|
yüzüne vuramadılarsa
|
| conditional
|
conditional
|
simple
|
yüzüne vuramasam
|
yüzüne vuramasan
|
yüzüne vuramasa
|
yüzüne vuramasak
|
yüzüne vuramasanız
|
yüzüne vuramasalar
|
| past
|
yüzüne vuramasaymışım
|
yüzüne vuramasaymışsın
|
yüzüne vuramasaymış
|
yüzüne vuramasaymışız
|
yüzüne vuramasaymışsınız
|
yüzüne vuramasalarmış
|
| inferential
|
yüzüne vuramasaydım
|
yüzüne vuramasaydın
|
yüzüne vuramasaydı
|
yüzüne vuramasaydık
|
yüzüne vuramasaydınız
|
yüzüne vuramasalardı
|
| optative
|
yüzüne vuramayayım
|
yüzüne vuramayasın
|
yüzüne vuramaya
|
yüzüne vuramayalım
|
yüzüne vuramayasınız
|
yüzüne vuramayalar
|
| imperative
|
imperative
|
regular
|
—
|
yüzüne vurama
|
yüzüne vuramasın
|
—
|
yüzüne vuramayın
|
yüzüne vuramasınlar
|
| formal
|
—
|
yüzüne vuramayınız
|
—
|
—
|
yüzüne vuramayınız
|
—
|
| informal
|
—
|
yüzüne vuramasana
|
—
|
—
|
yüzüne vuramasanıza
|
—
|
| infinitive
|
yüzüne vuramamak
|
| verbal noun
|
yüzüne vuramama
|
| impersonal participle
|
imperfective
|
yüzüne vuramayan
|
| perfective
|
yüzüne vuramamış
|
| prospective
|
yüzüne vuramayacak
|
| personal participle
|
non-prospective
|
yüzüne vuramadığım
|
yüzüne vuramadığın
|
yüzüne vuramadığı
|
yüzüne vuramadığımız
|
yüzüne vuramadığınız
|
yüzüne vuramadıkları
|
| prospective
|
yüzüne vuramayacağım
|
yüzüne vuramayacağın
|
yüzüne vuramayacağı
|
yüzüne vuramayacağımız
|
yüzüne vuramayacağınız
|
yüzüne vuramayacakları
|
| temporal adverb
|
temporal adverb
|
simple
|
yüzüne vuramazken1
|
| specific
|
yüzüne vuramayınca
|
| "and"
|
yüzüne vuramayıp
|
| "since"
|
yüzüne vuramayalı
|
| "until"
|
yüzüne vuramayasıya
|
| "as long as"
|
yüzüne vuramadıkça
|
| modal adverb
|
modal adverb
|
simple
|
yüzüne vuramayarak
|
| reduplicated
|
yüzüne vuramaya vuramaya
|
| "as if"
|
yüzüne vuramazcasına1
|
|
1 The suffixes -ken and -cesine may be suffixed to the base form of any of the following tenses: aorist, continuous, inferential (even when it follows another suffix), and future.
- yüz bulmak
- yüz çevirmek
- yüz tutmak
- yüz vermemek
- yüze çıkmak
- yüzü asılmak
- yüzü olmamak
- yüzünü kara çıkarmak
References
Further reading